1118- Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?

Bu düşünce deneyi, ahlaki sorumluluk, niyet ve eylem arasındaki ilişkiyi tartışmak için kullanılır. Ahmet’in davranışı görünürde bir “eylemsizlik” olsa da, aslında bilinçli bir seçimdir. Buradaki temel soru şudur: Bir insan, kötü bir sonuca neden olmasa bile, engelleyebilecekken engel olmadığında ahlaki olarak suçlu sayılır mı? Ahlak felsefesi açısından bakıldığında, eylem kadar eylemsizlik de sonuç doğurabilir. Ahmet, Mehmet’in durumunu fark etmiş, ancak kişisel nefret duygusuyla hareket ederek yardım etmemeyi seçmiştir. Bu durumda Ahmet’in amacı doğrudan öldürmek olmasa da, bilinçli olarak ölümüne izin vermek ahlaki sorumluluk doğurur. Bazı filozoflara göre (örneğin Kant), insanın eylemleri ahlak yasasına uygun olmalıdır. Başkalarının hayatına zarar vermemek, temel bir ahlaki görevdir. Bu görev ihlal edildiğinde, kişi fiilen bir şey yapmasa bile ahlaki suç işlemiş olur. Diğer yandan, hukuk açısından bakarsak, Ahmet doğrudan fiziksel bir eylemde bulunmadığı için bu durum cinayet değil, yardım yükümlülüğünü yerine getirmemek olarak değerlendirilir. Ancak etik açıdan bu davranış, kasıtlı bir kötülükle eşdeğer kabul edilir. Sonuç olarak Ahmet’in davranışı, yasal anlamda değil ama ahlaki anlamda bir cinayet sayılabilir. Çünkü insanın sorumluluğu yalnızca yaptığı şeylerde değil, yapmadığı ama yapması gereken şeylerde de ortaya çıkar. Gerçek erdem, birini sevmek değil; sevmiyor olsak bile onun yaşam hakkına saygı göstermektir.


Adı Soyadı: Muhammed Fatih Ozan 

Sınıf / No: 11/B – 1118

Yorumlar

Popüler Yayınlar