1378- Akıl (veya bilinç) insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi?

Ben Azra, Akıl (veya bilinç) insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi? Sorusunu ele aldım.

Akıl dediğimiz şey baktığımızda çok büyük bir nimet olarak görülebilir. Sonuçta insan türünü öbür canlılardan ayıran tek şey akıldır. Ben aklı ikiye ayırıyorum, iyiye kullanıp insanlık namına biraz olsun bile katkıda bulunanlar, bir de yiyip içip yatıp kimseyi umursamadan, sorgulamadan hayatsız gibi yaşamayı seçenler olarak. İşte burada bence mantık da devreye giriyor. Bir insanın sadece akıllı olması yetmez, düşünmesi sorgulaması ve hatta hiçbir şey yapmıyorsa da mantığını yürütmesi gerekir. Günün sonunda akıl bizim aklımız ve neye kullanacağımızı da biz seçiyoruz. Yani bunun sorumluluğunu tamamen elimize alıyoruz. Bu nedenle cevabım değişkenlik gösterir. Mesela az önce bahsettiğim iki insan türü de bu soruya çok farklı cevap verirler, sorgulayanlar için için akıl bir yara gibi görülebilir çünkü bu devirde ne kadar düşünürsek maalesef ki o kadar lanetli oluyoruz. Fakat aslında dışarıdan bakılınca bir nimet gibidir de, dışı seni içi de beni yakar diye bir deyim vardır ya bence tam bu anlatmak istediğimi karşılıyor. Şuanki hayatıma baktığımda görüyorum ki çoğu insan aklı varsa bile kullanmak istemiyor. Bu çok garip bir şey, benim yürüttüğüm mantığı yürütemiyor, empati kuramıyor karşısındakini adam yerine koymuyor. Fakat kendisi bunun zerre farkında değil. O nedenle akıl aslında bir yaradır da. Ama aptal davranan insanlar için değil, onların çevresindeki aklını kullanabilen insanlar için bir yaradır. Bu sadece düşünsel olarak değil günlük hayatta bile çok etkiliyor. Baktığımızda akıllı insanlar daha yalnız olur, çevresi daha azdır. Sadece ihtiyaç duyulduğu zaman var olur gibidirler. Çünkü aptal adam akıllı adamı kullanır. Fakat şuanki düzende, hatta düzen dememe bile gerek yok normal günlük hayatımızda sürekli bir şeylere ayak uydurmak zorundayız. Topluluklara katılmak zorundayız, çünkü aptalı da akıllısıyla da birlikte yaşıyoruz bu dünyada Aklını kullanmayanlara baktığımızda bizden daha mutlu, daha yaşanabilir bir hayatları olduğunu görüyoruz. Bence bunun sebebi umursamamak. Millet deli gibi yaşıyor, empati yaptığı yok kimsenin. En mutlular da günün sonunda onlar oluyor. Hikayenin hiçbir şey yapmadan mutlu sona kavuşan kahramanı gibiler. Onlar için akla sahip olmak olmamak çok da umurlarında olmuyor genelde, akıl verilmiş öyle de kalsın der gibiler. Mesela Alzheimer hastalarının normal insanlara göre çok daha uzun yaşadığı görülmüş, bunun sebebiyse hatırlayamamak, düşünmeyi unutmakmış. Sonuç olarak, akıl kullanabilen için yara olur kullanmayan için de nimet bence. Tabii ki akıllı olmanın getirdiği iyi şeyler var, mesela farkındalık, empati vs. Fakat şuanki toplumda bunlar çok da değer gören normlar değil açıkçası. Gerçekçi olmak gerekirse böyle oluyor maalesef. Aptal insanlar da kendilerini bir şey sanarak, tamamen kaba tamamen yobaz bir şekilde bu dünyaya gelip hiçbir katkı sunmadan gidiyorlar. Akıllı insanların da çoğu katkı sunmayabilir tabii ki ama mesele zaten katkı sunmak değil burada. Dünyada 8 milyardan fazla insan var hepsi katkı sunarak gitse herhalde çoktan galaksileri fethetmiştik. Önemli olanın nazik davranmak dürüst olmak gerektiğini düşünüyorum. Tabii böyle bir toplum içinde ne kadar olunabilirse. Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğime deli olup dünya benim kahrımı çeksin.


Adı Soyadı: Azra Sezin Işık
Sınıf / No: 11/B – 1378

Yorumlar

Popüler Yayınlar