15 - "Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar..."
Büyülü Dağ romanında geçen bu alıntı sizce neyi anlatmaya çalışır?
İnsan sandığından daha kalabalık bir varlıktır. Çoğu zaman kendini tek tabanca olarak, yaşamda tek başına bir yolcu gibi görür; kendi kararlarını aldığını, kendi hayatını şekillendirdiğini düşünür. Kurduğu hayallerin, hatta korkularının bile içinde bulunduğu zamanın bir yansıması olduğundan habersizdir. Oysa insan, içinde yaşadığı çağdan, bulunduğu toplumdan bağımsız değildir. Farkında olsun ya da olmasın, her birey zamanın izlerini taşır; düşüncelerinde, davranışlarında ve hayata bakışında çağının gölgesi ensesindedir.
Yaşadığımız dönem bize yalnızca bir zaman dilimi sunmaz; bir düşünce biçimi, bir yaşam tarzı, hatta bir duygulanma şekli verir. Biz bu etkileri çoğu zaman sorgulamadan kabul ederiz. Gündelik hayatta kullandığımız kelimeler, dinlediğimiz müzikler, değer verdiğimiz kavramlar, doğru ya da yanlış algımız, içinde bulunduğumuz çağın ortak ürünüdür. Bu sebeple bireysel sandığımız hayat, sandığımız kadar bireysel olmayabilir. Tıpkı anatomi gibi, birbirini oluşturan parçalarla doludur; hücrelerin bir araya gelip dokuyu oluşturması gibi, bireysel sandığımız hayatlarımız da aslında toplumsal dokunun bir parçasıdır.
İnsan, çağındakilerin hayatlarını da yaşar. Bir başkasının acısı, sevinci, hüznü bazen fark edilmeden bizim duygularımıza karışabilir, ruh hâlimizi istemsizce değiştirebilir. Özellikle günümüz modern dünyasında bu hiç de zor değildir. İnsanlar, birbirlerinin hayatlarıyla sandıklarından daha yakın ve içli dışlıdır. Haberler, sosyal medya ve teknoloji sayesinde başkalarının yaşadıkları bizim gündelik yaşamımıza etki edebilir, gündelik düşüncelerimizin bir parçası hâline gelebilir. Böylece birey, kendi sınırlarının ötesinde bir hayatı paylaşır.
Ancak bu durum, düşünüldüğü gibi insanın özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Aksine, insan yaşadığı çağın farkına vardıkça kendini tanır; kendi düşüncelerinin nerede başladığını, çağın etkilerinin nerede bittiğini sorgular ve bu, bireyin kendine attığı adımda önemli bir rol oynar. Çünkü insan, ancak içinde bulunduğu zamanı anlayarak kendini aşabilir.
Sonuca varmak gerekirse, insan yalnızca kendi hayatını yaşayan bir varlık değildir. Çağının tanığıdır; çağındakilerin umutlarını, korkularını ve arayışlarını içinde taşır. Belki de çoğu zaman aradığımız hayatın anlamı, bu çoklu yaşamın farkına varabilmekte saklıdır. Kendi hayatımızı yaşarken, aslında bir çağ hikâyesinin karakter listesinde olduğumuzu unutmamak gerekir.
Adı Soyadı: Nurcan Akdağ
Sınıf / No: 11/B – 15

Yorumlar
Yorum Gönder