1552 - “Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar…”

İnsan çoğu zaman hayatını yalnızca kendi verdiği kararlar ve yaşadığı olaylar üzerinden değerlendirdiğini düşünür. Oysa insan, birey olarak sadece kendi kişisel hayatını değil; farkında olarak ya da olmayarak yaşadığı çağın, toplumun ve çevresindeki insanların hayatlarını da taşır. Çünkü insan, içinde bulunduğu zamanın koşullarından, düşünce yapısından ve yaşanan olaylardan bağımsız yaşayamaz. 

Yaşadığımız çağ; teknolojisi, sorunları, değerleri ve beklentileriyle insanı şekillendirir. Örneğin günümüzde teknolojiyle iç içe büyüyen bir genç, geçmişte yaşayan bir insandan çok farklı bir düşünce yapısına sahiptir. Sosyal medya, iletişim şeklimizi, hayata bakış açımızı ve hatta hayallerimizi bile etkiler. Bu durum, bireyin yalnızca kendi seçimleriyle değil, çağının sunduklarıyla da bir hayat yaşadığını gösterir. 

Aynı zamanda insan, çevresindeki insanların duygularından ve yaşadıklarından da etkilenir. Ailesinin yaşadığı zorluklar, toplumun geçirdiği ekonomik ya da sosyal değişimler bireyin ruh hâlini ve davranışlarını belirler. Bazen bir insan, başkasının acısını paylaşırken kendi hayatına da o acının izlerini taşır. Bu yüzden birey, yalnızca “ben” olarak değil, aynı zamanda “biz” olarak da yaşar. 

Sonuç olarak insan, kendi hayatının merkezinde yer alsa da yaşadığı çağdan ve toplumdan ayrı düşünülemez. Her birey, çağının bir yansımasıdır. Bu nedenle insanın hayatı, sadece kişisel bir yolculuk değil; aynı zamanda yaşadığı zamanın ve insanların ortak hikâyesidir.

Adı Soyadı: Muhammed Tuncay Aydın

Sınıf / No: 11/B – 1552

Yorumlar

Popüler Yayınlar