252 - TOPLUMUN BİREY ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Thomas Mann’ın, ‘insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar.’ sözü, insanın yalnız bir varlık olmadığını düşündürüyor. Aşırı bireyci bir toplumun içinde yaşasak da hayatı kendi seçimlerimizle şekillendirdiğimiz yanılgısına düşüyoruz. Oysa doğduğumuz dönem, çevremizdeki insanlar, toplumsal olaylar ve kültür bizler üzerinde bir etki oluşturuyor. Bugün itibariyle, teknoloji hayatımızın tam merkezinde. Sosyal medyada iletişim kuruyor, oradan haberlere erişiyor, eğleniyor, kendimizi ifade ediyoruz. Bir kuşak gerçekliği bu. Ama biz telefonlar ve internetle büyüdüğümüz için düşünce yapımızdan ilişkilerimize kadar her şey buna göre şekilleniyor. 

Toplumun olayları da durumumuz üzerinde etkiye sahiptir. Ekonomik krizler, salgınlar, savaşlar, kültürel değişimler, toplumsal hareketler… Bunları düşünmek istemediğimiz anlar olsa bile, sonuçları doğrudan hayatımıza yansıyor. Meslek seçimlerimizden gelecek planlarımıza, hatta hayata bakışımıza kadar birçok noktada bu olayların izleri var. Gözlemlerime göre birey ve toplum arasındaki dengede zaman zaman toplumun ağırlığı artıyor ve birey üzerinde baskı oluşturuyor. Bu baskı bazen fark edilir, bazen fark edilmez; ama varlığı yadsınamaz. 

Sonuç olarak, insan sadece kendi hikâyesini yaşamıyor. İçinde bulunduğu çağın şartlarını, çevresinin kaygılarını ve toplumun beklentilerini de taşıyor. Bu durumu kabul etmek, hem kendimizi anlamamıza yardımcı oluyor hem de yaşadığımız çağa karşı daha bilinçli bir tutum geliştirmemizi sağlıyor. 

Adı Soyadı: Ayça Vildan Balcı

Sınıf / No: 11/B – 252