1390 - “Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar…”
İnsan çoğu zaman hayatını yalnızca kendi yaşadığını düşünür . Yaşadıklarını, verdiği kararları, hal - hareketlerini ve hayallerini kişisel bir çerçevede değerlendirir. Ancak romanda da söylediği gibi insan, yalnızca kendi hayatını değil farkında yada farkında olmayarak yaşadığı çağın hayatını da yaşar. Bu düşünce, bireyin toplumdan ve zamandan kopuk olmadığını tam tersine tolumu ve zamanı birebir olmasa da içinde yansıtmasıdır.
Bu yüzden insan hep içine doğduğu dönemi yansıtır. Ona göre
yaşamaya çalışır. Düşünceleri, değer yargıları ve hareketleri bu dönemdeki
diğer insanlara çok yakın bir biçimdedir. Mesela sanayi devrimindeki insanlar
ve Orta çağdaki insanların düşünceleri uyuşmaz çünkü yaşama olanakları , refah
biçimi gibi önemli unsurlar unu engeller.
Burada anlatılmak istenene gelecek olursak insan toplumun en önemli parçasıdır ve toplumu da bir domino taşlarından yapılan kule, sıra gibi düşünürsek insan yalnız kendi hayatını yaşayabilmesi için diğerlerinden kopuk olmalı. Bu şekilde olursa toplumdaki sıra bozulur toplumda aksama olur . Toplumu toplum yapan da budur ya zaten. Herkes ister istemez birbirini etkiler bu sayede fikirler kesişir.
Sonuç olarak insan, yalnızca kendi
hayatını yaşayan bir varlık değil. Yaşadığı çağın toplumun sorunlarını,
düşüncelerini ve etkilerini de içinde taşır. Bunu da sadece birey değil toplumla birlikte yapar . Eğer kendini
anlamak istiyorsa, yaşadığı zamanı da anlamaya çalışmalıdır. Çünkü insan, kendi
hikâyesiyle birlikte çağının, yaşadığı toplumun hikâyesini de yaşar.
Adı Soyadı: Oğuzhan Işık
Sınıf / No: 11/B – 1390


Yorumlar
Yorum Gönder